Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Harbiye Açıkhava Konserleri başlıyor!

İstanbullular, Haziran’da Şebnem Ferah, MFÖ, Bülent Ortaçgil & Birsen Tezer, Teoman, Athena ve Kenan Doğulu ile müziğe doyacak.

Yaz aylarında İstanbul’un en önemli etkinliklerinden birisi olan ZİBİZU Harbiye Açıkhava Konserleri, 17 Haziran’da başlıyor.

17-22 Haziran’da gerçekleştirilmesi planlanan konserlerde Türkiye’nin önde gelen sanatçıları sahne alacak.

Konserler Şebnem Ferah ile başlayacak. Efsane grup MFÖ’nün Babalar Günü’ndeki konseriyle sürecek olan açıkhava konserlerinde, Bülent Ortaçgil & Birsen Tezer ikilisi, Teoman, Athena ve Kenan Doğulu ile devam edecek.

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Metal müzik, Taksim Dorock’ta susmayacak

Türkiye’de metal müzik denince akla gelen ilk sahne olan Taksim Dorock’ın finansal olarak çok zor durumda olduğu ve kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı yönünde iddialar birkaç gündür kültür sanat haberlerinin gündemindeki yerini koruyor. Özellikle önce Beyoğlu Hayal Kahvesi’nin ve sonrasında da Kadıköy Shaft’ın kapanma kararıyla beraber korkuyla karşılanan iddialara Dorock’ın Müzik Direktörü olarak göreve başlayan Tanju Can yanıt verdi. Türkiye’nin unutulmaz death metal grubu Asafated’ın bas vokali ve aynı zamanda vokalisti olduğu UÇK GRIND BAS’tan tanıdığımız Can, iddiaları BirGün’e değerlendirdi. Can, iddiaları asılsız olarak değerlendirerek Dorock’ın Taksim’deki etkinliğini sürdüreceğini ifade etti.

Can iddiaları şu sözlerle yalanladı: “Bu tür iddiaların aslı yok. Kapanan mekânlar için üzülüyoruz. Ama Dorock Taksim için böyle bir şey söz konusu değil. Gelen teklif sonrası mekânın müzik direktörü olarak görevime başlıyorum ve sert müzik adına geçmişte olduğu gibi bugünden sonra da yapacak çok etkinliğimiz olacak.”

Özellikle İstiklal Caddesi’nde art arda kapanan mekânlarla ilgili durumu da değerlendiren Can, şunları söyledi: “Taksim’in Gezi Direnişi sonrası yaşadığı süreç gerçekten zor. Bir şekilde haritadan silinmek, dönüştürülmek isteniyor. Tabii buranın değerini bilen insanlar böyle bir şeye izin vermeyecektir. Bu süreçte kapanan mekânlar için biz de çok üzülüyoruz. Burası dünyanın en kozmopolit kentlerinden birisi ve Beyoğlu buranın kalbi. Kalbimize hançer saplanabilir fakat bizi öldürmeyen yaralar güçlendirecektir.”

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Kore-Türkiye 60. yıl dostluk klasik müzik konseri

Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası işbirliğinde düzenlenen etkinlikte, Kore Ewha Üniversitesi Müzik Fakültesi Profesörü ve Gangnam Senfoni Orkestrası Şefi Kisun Sung’un yönetiminde Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Piyanist Yoonie Han ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ortak performansıyla ‘Dostluk Klasik Müzik Konseri’ verildi. Güney Kore ve Türkiye milli marşlarının okunmasıyla başlayan programda, Şef Eak-Tay Ahn’ın ‘Nongae’ isimli eseri Koreli şef eşliğinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ortak performansı ile sunuldu. Beraberinde Beraberinde Solbong Kim’in ‘Ripples’ı, Ulvi Cemal Erkin’in ‘Köçekçe’si, Jean Sibelius’un ‘Finlandiya’ ve S. Rachmaninoff’un ‘Paganini’nin Teması Üzerinde Rapsodi’ isimli eserleri salonda bulunan davetliler klasik müzik dinletilerini coşku ile dinlendi.

Konsere Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Yunsoo Cho, Kültür Müsteşarı Dongwoo Cho ve beraberindeki diplomatların yanı sıra Ankara’da bulunan birçok devletin büyükelçileri ve ilgili diplomatları, Dışişleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı kurum yöneticileri ve davetliler katıldı. Konser öncesi DHA’ya açıklamalarda bulunan Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Yonsoo Cho, şunları söyledi:

“Kore-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 60. yıl dönümü münasebetiyle bir dizi etkinliklerde bulunuyoruz. Ankara’da Türk-Kore ortak kültürlerini yansıtan ‘Bohça’ sergimizle Türk sanatçıları ile Kore’li sanatçılarını bir araya getirerek sanatsal ve dostluk ilişkilerimizi geliştirdik. Bu gün ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası işbirliğinde Kore-Türkiye Dostluk Klasik Müzik Konseri ve takiben verilecek resepsiyonla Türk-Kore ilişkilerinin gelişerek devam ettiğini görüyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de 1961 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda 1 yıl şef olarak görevde bulunmuş, Kore Cumhuriyeti’nin Milli Marşı ‘Aegukga’nın bestecisi Eak-Tay Ahn bu etkinlikle anılmıştır. Kore-Türkiye arasında 60 yıldır ilişkiler gelişmelerle devam ediyor. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, yeni seçilen Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in’ni telefonla arayarak Türkiye ve Kore arasında hem ekonomik alanda hem de siyasi alanda ilişkilerin güçlenmesi konusunda görüşme yaptılar. Bu yaklaşımlar her iki devlet içinde olumlu bir adım olabilir. Kore’nin gelişmesinin arkasında işadamlarının emekleri sayesinde olmuştur. Ben de Türkiye’li işadamlarına şu çağrıda bulunuyorum. Kore’ye ziyaretlerde bulunun. Kore’ye bizzat gidin görün. Kore’nin nasıl geliştiğini, ne kadar geliştiğini, teknoloji gelişiminin ne kadar önemli olduğunu Kore’ye gidin bizzat kendiniz görün. Türkiye’de bu gelişmeleri uygulayın. Bu nedenle Türk işadamlarını Kore’ye davet ediyorum” dedi. (DHA)

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Dünyaca ünlü “Blue Man Group” ilk kez Türkiye’ye gelecek

Müzik komedi ve teknolojiyi bir araya getiren dünyaca ünlü performans grubu “Blue Man Group”, ilk kez Türkiye’ye gelecek.

İsmini ekibin bizzat yaratıp bir kimlik haline getirdiği mavi karakterden alan müzik, eğlence, sanat ve komedi öğelerini taşıyan sahne şovuyla dünyaca ünlü bir fenomene dönüşen Blue Man Group, Zorlu PSM ve BKM işbirliğiyle İstanbul’a gelecek. Dev prodüksiyon, eşsiz enstrümanlar, etkileyici teknolojik detayların buluştuğu şaşırtıcı ve heyecan verici interaktif performanslarıyla Blue Man Group, Milano, Viyana ve Barselona gibi Avrupa şehirlerinin ardından, 13 Şubat – 4 Mart 2018 tarihleri arasında 24 performansla Zorlu PSM’de sahne alacak.

1991’DEN BU YANA 35 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN İZLENDİ

Blue Man Group, 1991’den bu yana 20’den fazla ülkede, senede 3 bin 600 kez sahnelendi ve 35 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Hiçbir gösterisi bir diğerine benzemeyen Blue Man Group, New York, Las Vegas, Boston, Chicago, Orlando ve Berlin’de büyük ilgi gören şovlarının yanı sıra dünya turneleriyle de grubun başarısını ve renklerini yansıtmaya devam ediyor. Grammy adaylığı bulunan grup, dünya çapında bir fenomene dönüşen gösterilerinin yanı sıra birçok farklı alanda başarısını kanıtladı. Film ve televizyon programlarına da müzikleriyle katkıda bulunan Blue Man Group, sonuncusu “Three” olmak üzere kendi adlarıyla yayınladıkları albümlerle de büyük beğeni topladı.

“GÖSTERİMİZİ TÜRKİYE’DEKİ İZLEYİCİLERLE PAYLAŞABİLMEK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ONUR”

Kurucu üyelerden Chris Wink, gösterilerini Türkiye’deki izleyicilerle paylaşabilmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Blue Man adlı bu masum ve ilginç karakterin etrafında dönen performanslarımıza ilk başladığımızda onun bizi nasıl bir noktaya getireceğini hayal bile edemezdik. Gösterimizi Türkiye’deki izleyicilerle paylaşabilmek bizim için büyük bir onur.”

Diğer kurucu üye Phil Stanton ise, “Blue Man karakteri, insanın iletişim kurma ihtiyacını keşfetmeye olan derin ilgimizden kaynaklanarak farklı yaşlar, kültürler ve milletlerden birçok kişiye hitap ediyor. Blue Man’in vermeye çalıştığı hayat dolu mutluluk ve kutlama hissiyatının herkese evrensel bir şekilde dokunduğuna inanıyoruz” dedi.

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Kuşadası Gençlik Festivali başlıyor

Ege’nin tek büyük festivali Kuşadası Gençlik Festivali, 5-9 Temmuz 2017 tarihleri arasında Aydın’ın Kuşadası Sevgi Plajı’nda düzenlenecek.

Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen ve büyük ilgiyle karşılanan Kuşadası Gençlik Festivali, bu sene ikincisiyle müzikseverlerle buluşacak. Milyon Yapım organizasyonunda ve Umut Kuzey genel koordinatörlüğünde 5-9 Temmuz tarihleri arasında Kuşadası Davutlar Bölgesi Sevgi Plajı’nda gerçekleşecek olan 2. Kuşadası Gençlik Festivali, 5 gün boyunca müzik ve rock tatili ile müzikseverlere unutulmaz bir festival deneyimi yaşatacak.

kusadasi-genclik-festivali-basliyor-297423-1.

BİRÇOK İSİM SAHNE ALACAK

Festival kapsamında MFÖ, Mor ve Ötesi, Feridun Düzağaç, Teoman, Manga, Hüsnü Arkan, Aylin Aslım, Şebnem Ferah, Hayko Cepkin, Selda Bağcan, Mabel Matiz gibi isimler sahne alacak.

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Elektronik müziğin yıldız isimleri İstanbul’da buluşuyor

Kilyos’taki Suma Beach’te 21-23 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek festivalde, dünyaca ünlü DJ’ler 3 gün boyunca 5 farklı sahnede 60 saat kesintisiz elektronik müzik ve kamp deneyimi yaşatacak.

Big Burn Festivali’nde, Richie Hawtin, Nicole Moudaber, Dixon, Acid Pauli, Nu, Luciano ve Bedouin’in yanı sıra Argenis Brito, Dani Casarano, Felipe Valenzuela, Jeremy Olander, André Galluzzi, Anthea, Autarkic, Barnt, Boot & Tax, Isolée, Janina, Javi Redondo, Kalabrese, Lake People, Patrice Bäumel, Aex, Bu Bu, Lemurian, Nastia, subb-an, Tobi dei, Ulises, Valentino Kanzyani ve daha pek çok ünlü isim performans sergileyecek.

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Elektronik müziğin yıldız isimleri İstanbul’ da

Dünya elektronik müzik sahnesinin yıldız isimleri 21-23 Temmuz’da İstanbul’a gelecek.

Aralarında Richie Hawtin, Nicole Moudaber, Dixon, Luciano, Nu, Acid Pauli ve Bedouin’in de yer aldığı, dünya elektronik müzik sahnesinin devleri Big Burn Festivali için İstanbul’a gelecek. Kilyos’taki Suma Beach’te 21-23 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek festivalde, dünyaca ünlü DJ’ler 3 gün boyunca 5 farklı sahnede 60 saat kesintisiz elektronik müzik ve kamp deneyimi yaşatacak.

Big Burn Festivali’nde, Richie Hawtin, Nicole Moudaber, Dixon, Acid Pauli, Nu, Luciano ve Bedouin’in yanı sıra Argenis Brito, Dani Casarano, Felipe Valenzuela, Jeremy Olander, André Galluzzi, Anthea, Autarkic, Barnt, Boot & Tax, Isolée, Janina, Javi Redondo, Kalabrese, Lake People, Patrice Bäumel, Aex, Bu Bu, Lemurian, Nastia, subb-an, Tobi dei, Ulises, Valentino Kanzyani ve daha pek çok ünlü isim performans sergileyecek.

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Cannes’da jüri kolayı ve vasatı seçti

Pedro Almodovar’ın başkanlığındaki jüri, bu vasat seçkide kolayı seçerek, suya sabuna dokunmayan bir Altın Palmiye verdi. İsveçli Ruben Östlund’un ‘The Square’i (Dörtgen) ilk saati gerçekten keyifli, geri kalan bir buçuk saati ilk saatin tekrarı.

2014’te Jane Campion başkanlığındaki jüri Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kış Uykusu’na Altın Palmiye’yi (haklı olarak) verdiğinde, tartışanlar yine de olmuş, ama en azından herkes jürinin bu ‘cesur’ kararını alkışlamıştı. O yıldan beri art arda tüm jüriler aynı cesareti gösterip, şaşırtıcı bir karar veremedi. Keza Almodovar ve ekibi de suya sabuna bulaşmayacak ama bazılarının bizleri kızdırdığı bir seçim yaptı.

Sofia Coppola’nın En İyi Yönetmen Ödülü ile başlayalım, zira gerçekten en az hak edilen ödül bu olsa gerek. Bu kararı verenlere 1971’de aynı filmi yapan Don Siegel’i bir daha izlemelerini öneririz. Lanthimos’un En İyi Senaryo’su yönetmen olarak ödül alsa anlardık, ama ‘ölen babasının intikamını göze göz, dişe diş’ alan bir yeni yetmenin hikâyesi gerçekten çok zayıf. Ve Lynn Ramsey’e iki ödül verilmesi sadece şaşırtıcı değil, 2003’ten beri ‘her film bir tek ödül alacak’ yönetmeliğine de ters. Bir kez daha senaryo ‘pedofillerin elinden küçük kızları para için kurtaran psikopat katil’ ile özetleneceğine göre anlamsızlık hâd safhada. Joaquim Phoenix’in En İyi Erkek Oyuncu ödülü de tartışılır. Anlaşılan ‘her filme tek ödül’ yönetmeliği, En İyi Senaryo’yu iki film paylaştığı için (geçen sene Farhadi’de olduğu gibi) göz ardı edilmiş.

Diğer ödüller ise bizim öngördüğümüz şekilde. ‘Kalp Atışı 120’nin Büyük Ödülü’nü, Diane Kruger’in En İyi Kadın Oyuncu’sunu tahmin etmiş, Zvyagintsev’e Jüri Ödülü’nden iyisi, hatta Altın Palmiye’yi yakıştırmıştık. Nicole Kidman’ın ise bir ödül alacağından emindik. Altın Kamera’nın vasat bir Fransız filmine gitmesine (Léonor Séraille’ın ‘Jeune Femme-Genç Kadın’ı) üzüldük, ancak bu filmin özelliği tüm ekibinin baştan sona kadın olmasıydı. Film en azından sinema dünyasının cinsiyetçi tutumuna kafa tutuyor.

Bu arada Almodovar dediğini yaptı ve Netflix filmlerini ödül listesine almadı. Ama jüri yedi ödülden üçünü (Phoenix, Coppola, Kidman) Amerikalılara vererek (Kidman’ı da Avustralyalıların en Amerikalısı sayarsak), 70. yılın en fazla Amerikan ödüllü festivallerden biri olmasını sağladı.

Un Certain Regard Ödülleri
Cumartesi akşamı törenle verilen Belli Bir Bakış bölümü ödüllerinde büyük ödülü (Prix Un Certain Regard) İranlı Mohammed Rasoulof’un ‘Lerd’ (Balçık) filmi aldı. İtalyan oyuncu ve yönetmen Sergio Castellito’nun filmi ‘Fortunata’nın kadın oyuncusu En İyi Oyuncu ödülünü alırken, Mathieu Amalric’in ‘Barbara’sı ‘Sinemada Şiirsellik’ ödülü aldı. En İyi Yönetmen ödülünü Amerikalı Taylor Sheridan ‘Wind River’ ile, Jüri Ödülü ise Meksikalı Michel Franco ‘Las Hijas de Abril’ (Nisan Kızları) ile aldı.

FIPRESCI ve Ökümenik Jüri Ödülleri
Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu FIPRESCI ödülleri Resmi Yarışmada Fransız Robin Campillo’nun ‘120 Battements par minutes-Kalp Atışı 120’ye, Un Certain Regard-Belli Bir Bakış ödülü bizim de büyük keşfimiz Rus Kantemir Balagov’un ‘Tesnota-Daralma’sına ve paralel yarışmalar Yönetmenlerin Onbeşi ve Eleştirmenler Haftası ödülü Portekizli Pedro Pinho’nun ‘A Fabrica de Nada’ (Hiçbir şey Fabrikası)na verildi.
Farklı kültürlerden gelen Hıristiyanlar ile sinema camiasından profesyonellerden oluşan Ökümenik Jüri’nin ödülü ise bizim de çok sevdiğimiz Japon Naomi Kawase’nin ‘Hikari’ (Aydınlık)’ına verildi.

Ödül Listesi:
Altın Palmiye: The Square (Dörtgen) Ruben Östlund
70. Yıl Özel Ödülü: Nicole Kidman
Büyük Ödül: 120 battements par minute (Kalp Atışı 120) Robin Campillo
En İyi Yönetmen: Beguiled (Aldatılmış) Sofia Coppola
En İyi Erkek Oyuncu: Joaquin Phoenix (Lynn Ramsey’in You Were Never Really Here )
En İyi Kadın Oyuncu: Diane Kruger «(Fatih Akın’ın Aus Dem Nichts-Birdenbire)
Jüri Ödülü: Nelyubov (Sevgisiz) Andrey Zvyagintsev
En İyi Senaryo Ödülü: Yorgos Lanthimos ve Efthimis Filippou Kutsal Geyiğin Katli ile birlikte Lynne Ramsay You Were Never Really Here
Altın Kamera (İlk Film): Jeune femme (Genç Kadın) Léonor Séraille
Kısa Film Altın Palmiyesi: Tatlı bir Gece Qiu Yang (Çin)
Kısa Metraj Mansiyon: Tavan Teppo Airaksinen (Finlandiya)

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

Uluslararası D Marin Klasik Müzik Festivali

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen orkestralarıyla müzisyenlerini ağırlayan Uluslararası D Marin Klasik Müzik Festivali, 13. yılında “Bodrum Müzik Festivali” adıyla 12-16 Ağustos’ta müzikseverlerle buluşacak.

Basın toplantısında konuşan Pozitif Üst Yöneticisi Cem Yegül, kemikleşmiş dinleyici kitlesine ulaşan festivalin artık yurt dışında da bilinirliğinin arttığını söyledi.

Yegül, festivalde klasik müziğin yanı sıra diğer müzik türlerine de yer verileceğini aktararak, “Festivali bütün yarımadaya yayacağız. Bodrum’u bir anlamda sahipleneceğiz. Bodrum’un gelişmesi ve bir destinasyon festivali olması yolunda çalışacağız.” dedi.

“Avrupa Festivaller Birliğine üye 39 festivalden biri”

Doğuş Grubu Üst Yöneticisi Hüsnü Akhan, festivalin 12 yıl önceki bir hayalden doğduğunu dile getirerek, “Bu 12 yıllık süreçte uluslararası evrensel müziğin tınılarını ve bu müziğin büyüsünü yaşamak isteyen binlerce müziksevere ulaştığımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Festivalin 5. yılında Avrupa Festivaller Birliğine üye olduğunu hatırlatan Akhan, Avrupa’da sadece 39 festivalin bu birliğe üye olduğuna dikkati çekti.

Yunanistan’dan da kombine bilet alarak festivale gelenlerin olduğunu belirten Akhan, festivalden elde edilen bilet gelirinin tamamının Tohum Otizm Vakfı ile Bodrum Sağlık Vakfına bağışlanacağını bildirdi.

Festival Alice Sara Ott konseriyle başlayacak

Yenilenen festival, piyanist Alice Sara Ott’un Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası eşliğinde 12 Ağustos’ta vereceği konserle başlayacak. Selçuk Yöntem’in anlatıcı olarak D Marin Turgut Reis’te sahne alacağı konseri, şef Rengim Gökmen yönetecek.

Festival kapsamında 13 Ağustos’ta Emma Shapplin ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, 14 Ağustos’ta Leticia Moreno ile State Academic Symphony Orchestra, 15 Ağustos’ta Fazıl Say ile State Academic Symphony Orchestra, 16 Ağustos’ta ise Kerem Görsev Trio ile Karşıyaka Oda Orkestrası aynı sahneyi paylaşacak.

Akşam, sabah ve gün batımı konserleri, söyleşiler, çocuk atölyeleri, film gösterimi gibi çok sayıda yan etkinliğin de yapılacağı festivalde ayrıca Gaia Gallery iş birliğiyle hazırlanan “Social Circus” isimli sergi ziyarete açık olacak.

Festival, 16 Ağustos’ta sona erecek. 

Kategoriler
Gösteriler & Topluluklar

ABD’li müzik grubu Pink Martini

ABD’li müzik grubu Pink Martini, “Je Dis Oui” adlı yeni albümlerinin Avrupa turnesi kapsamında sanatseverlerle buluşacak.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, grup üyeleri 15 Nisan’da İstanbul’da Volkswagen Arena’da sahne alacak.

Pink Martini, 2016’nın sonbaharında piyasaya çıkan ve 8 dilde 15 şarkının yer aldığı albümde, Türk hayranları için “Aşkım Bahardı” şarkısını da yorumladı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen grubun kurucusu Thomas Lauderdale, “Eski Yeşilçam şarkılarını çok seviyoruz. Türk müziği gerçekten çok derin bir müzik, özellikle nostaljik şarkıları çok seviyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Aşkım Bahardı” şarkısını daha önce de Belkıs Özener ile sahnede seslendiren grubun albümünde, Pink Martini, China Forbes ve Storm Large dışında Ari Shapiro, moda uzmanı Ikram Goldman, sivil haklar aktivisti Kathleen Saadat ve Rufus Wainwright’ın vokalleri de yer alıyor.

Klasik müzik, pop ve caz müziği başarılı şekilde harmanlayan grubun yeni albümündeki çıkış şarkısı “Joli Garçon” aynı zamanda “Souvenir” filminde, oyuncu Isabelle Huppert tarafından da seslendirildi.

Albümde ayrıca Fransızca şansonlardan Brezilya Sokak şarkılarına, Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine kadar farklı yelpazede şarkılar yer alıyor.